Karadeniz şivesi, Türkiye’nin en kendine özgü ve renkli şivelerinden biridir.
Bu şive, Karadeniz insanının enerjisini, coşkusunu ve mizah anlayışını yansıtır.
İşte Karadeniz şivesinde sıkça kullanılan bazı kelimeler ve anlamları;
“Karadeniz şivesinde sıkça kullanılan kelimeler ve anlamlarını keşfedin!
” Karadeniz şivesi ve bölgeye özgü kelimeler hakkında merak ettiklerinizi bu yazıda bulabilirsiniz.
Karadeniz’in kendine has diliyle tanışın ve yöresel kelimelerin anlamlarını öğrenin.Karadeniz şivesi
A
Abril ayı: Nisan ayı
Accuk: Azıcık
Aclanmak: Acıkmak
Ahaca: İşte burada
Alamuk: Yağmurdan sonra güneşin bulutların arasından tesirli bir şekilde vurması
Ander: Ölünün arkasından kalan
Aposkal: Yapılması gereken iş
Azuk: Yiyecek
B
Bacca: Bahça, Bahçe veya fındık bahçesi
Bakraç: Küçük bakır tencere
Bayahtan: Demin, veya az önce, şimdi
Bayak: Az önce, demin
Bece: Bu gece veya
Beyişağa: Aşagıya dogru
Bezene: Bezelye
Bibi: Büyük hala
Böğün: Bugün
Bulaşuk: İspiyoncu
C
Cıbıldak: Çıplak
Cıdık: Tuzak
Cıftır Gibi : Çok hızlı bir şekilde
Cılga: İnce su yolu
Cımbış: Komik, şaka
Çağ: El yıkama yeri (lavabo), veya banyo yapma yeri (banyo)
Çakır Gözlü :1) Renkli gözlü 2) Ela gözlü
Çerik: Tuzlanmış ve kurutulmuş et
Çiğit: Meyve çekirdeği
Çileklik: Çalı çileği. Yaprağından çorba yapılır
Çimmek: Duş almak veya yıkanmak
Çit: Başörtüsü,yazma
Çömen: Otluk
Çömez: Ufak çocuk
Çöten: Darı anbarı
Çupi: Çubuk
Çükelik,Çükelük: Çökelek
Çürük Ayı: Temmuz ayı. Ağustos veya Temmuz çürüklük ayları olarak bilinir.
D
Da: Anlamı güçlendiren ek
Da: Anlamı güçlendirmek için kullanılır
Dadduk: Sevimli veya tatlı
Değermen: Değirmen
Dekmük: Tekme
Depebızdık: Takla
Doğdi : Odun parçası
Dolayluk : Belden aşagıya sarılan peştamal
Düğü: Bulgur
Düşün: Mola, ara
Ebeguşağa: Gökkuşağı
Ebiri: Öbürü
Ecük: Azıcık
Elguvan: Mor renkli bir çiçek, veya ergüvan
Ellâğam: Sanırım, anlaşılan, demek ki
Encamı: Topu topu
Ey vermek: Seslenmek veya çağıran kişiye cevap vermek
Ey: Bir seslenme edası
Eyhe: Sana göre hava hoş
Eyicene: İyicene
Eylenmek: Oyalanmak
Eze: Teyze
F
Fafatara: Kelebek
Fene: Çok
Fer: Derman, hal veya kuvvet
Fırfıkıç: Ağzına kadar dolu
Fırtana: Fırtına
Fufudi: Sivilce
Gaccuk: Kadar
Gadder : Kadar
Galemlik: Bacanın üstüne, kuşların yuva yaptığı bölüm, bir nevi baca kapağı
Gelçek: Merdiven
Guytak: Çukur veya kuytu
Gücük Ayı: Kış ayı
Güman: Umut
Güni: Güney
Güpül: Şişman
Güzine: Bir tür soba
Ğeçi, Geçi: Pis kötü şey, kötü insan veya domuz
H
Ha: Anlamda kesinliği artıran bir nevi önek
Haböle,Haşöle Haole: Böyle, şöyle, veya öyle
Haccak: Güzel
Haçan ki: Ne zaman ki
Haçan: 1) Madem 2) Ne zaman
Halik: Küçük taş
Haloti: Balgam
Halpıtmak: Yoğurt yemek
Happak: Sade yoğurt
Harçi: Sırık
Hasarı : Büyük su kamalı
Haşli: Çok sıcak
Hayin: Çok
Heğri : Aman sende
Henki: Yaşlı veya ihtiyar
Henkimek: İhtiyarlamak
Heraf: Serin
Heysin: Hasan adının yöresel söylenişi
Hutupis: Yolmak koparmak
I
ImıkIlık: Ne sıcak ne de soğuk
İçlik: Gömlek
İkamak: Yıkamak
ikilmak: Yıkılmak
İleki gün,Lekigün: Önceki gün
Kambi: Taze çay filizi
Kastaniça: Bir kabak çeşidi
Katuk: Ayran
Kaybana: İstenmeyen bir şey
Kevi: Sağlam
Kırtlamak: Isırmak
Kiraz Ayı: Haziran ayı
Kohlidi: Sümüklü böcek
Kukari: Ucu çatallı değnek..
Kumuşi: Kestanenin kabuğu veya dikenli kısmı
Kutali: Odun parçası
Kuyis: Bağırmak veya çağırmak
Langona: Kör yılan
Löç: Çok ıslak veya suya doymuş
Lülemek: Bir şeyin ucunu yontmak
M
Mabeyin: Oda
Mandalin: Mandalina
Maraz: Ruhi hastalık
Momoli: Böcek
Muh: Çivi
Muhlama: Mısır unu muhallebisi
Muncur : Dudak
Mundar: Pis
Mühkem: Sağlam
Nayla: Serender
Nene: Nine, babaanne veya anneanne
Ola: Ulan
Orakayı: Temmuz
Oslama: Boşuna
Oyrak: Çukur arazi
P
Paçi: Küçük kız
Paçka: Küçük ev, veya serentiye benzer yapı
Pafuli: Patlamış mısır
Palak: Ayı yavrusu
Palan: İnce minder
pambuk: Pamuk
Pardi: Erkek çakal
Pontul: Pantolon
Rafan gitmek: Çok hızlı ilerlemek
Roka: Mısırın kabuklu hali
Sağrak: Yağ saklama kabı
Sahan: Bakır kap, veya tabak
seğirtmek: Koşmak
Sığran: Isırgan otu
Sorutmak: Ayakta durmak veya ayakta dikilmek
Sumarluk: Geç kalan son çocuk
Süflü: Pasaklı
Şavgu: Şevki adının yöresel söylenişi
Şişek: Genç erkek koyun
Şordan Ağrı: Şu taraftan, veya şuradan
T
Ta: Daha
Tağra: Ufak balta veya nacak
Tami: Çay bitkisi
Tüğüm: Düğüm
Ula: Bir hayret veya sesleniş nidası
Uşak: Erkek evlat veya çocuk
Uy: Bir hayret nidası
Vire: Daima veya devamlı
Vuuu: Şaşırma ifadesi
Yal: Hayvan yiyeceği
Yal: İnek yemeği
Yalağuz: Yalnız
Yane: Ne sandın?
Yaneeee: Ne sandın?
Yarmaça: Yarılmış odun
Yayuk Ayran: İçinde ayranın yapıldığı tahtadan ve uzunca eşya veya yayık
Yesir: Ebelemece türü bir oyun
Yukisi Gelmek: Uykusu gelmek
Karadeniz şivesi veya Karadeniz şivesi