Yöreseller

“Rize veya Trabzon Şivesine Ait Yöresel Kelimeler” 

Rize veya Trabzon Şivesi Karadeniz (Ağzı)

Karadenizde Konuşulan Dil Şive Midir?

Değildir, bakmayın çoğumuzun Rize veya Trabzon “şivesi” dediğine yada sayfamızın adının şive olduğuna asıl doğrusu “ağız” dır.

Bu yazımızda karadeniz ağzıyla kullanılan şive dediğimiz kelimelere bakalım.

Rize Trabzon şivesi

“İşunuzi biturdunuz mi?”

Tarlada çalışanların konuşmalarında sıkça duyulan “İşunuzi biturdunuz mi?” cümlesi, işlerin ortak bir çabayla yapıldığını gösterir.

Aynı zamanda, “Bi zahmet” ifadesi, yardım istemek için yaygın kullanılır ve bu da topluluk dayanışmasını vurgular. Rize veya Trabzon Şivesi ne ait kelimelere gelin göz atalım.

A- B İçeren Kelimeler

Afomi : Güya
Ander : Fena veya kötü
Alemedi : İplik kelebini masuraya sarmak için iplik kelebinin giydirildiği düzenek
Apsomati : Yanan ateşten uçuşan kıvılcımlı küller
Aba : Abla, teyze, hala, yenge
Aposkal : Yapılmakta olan iş veya yapılacak iş
Abula : Abla
Afkurmak : Havlamak veya boş konuşmak
Arapıça : Arap kabağı veya siyah kabak
Andi : Dokuma tezgâhı
Azina : Irmak kenarında bulunan verimli arazi veya düzlük
Avlak : Su arkı
Açubakan : Falcı
Ağrına Gitmek : Gururuna dokunmak
Anağulis : Midebulantısı, birbirine karışmak
Apoksi : Demircinin herhangibir demir aletini ısıtarak düzeltmesi
Aşlama : Küçük ağaç veya meyva fidesi
Ahpun : Gübre
Avli : Avlu
Bıldır/Buldur : Geçen yıl
Ballı Lobya : Soya fasulyesi
Bunme : Oda
Bozger : Ağaçlık ve çalılık yer
Binam : Yavrum
But : Baldır
Bihova : Çabuk, aniden. Örneğin bihovaya bitti
Bertilmek : Toprağın yarılması

C – Ç İçeren Kelimeler

Cağ Şiş : Örgü şişi
Celep : Kavurma yapmak için satın alınan inek
Ceğerli : Değmiş, olgunlaşmış. Örneğin Ceğerli armut
Ceğer : Ciğer
Çambi : Örgü, saç örgüsü
Çilimbura : Ateş böceği
Çapika : Küçük çömlek, maşraba
Çağana : Yengeç
Çeğel : Çakıl
Çaşıt : Casus, fesatlık
Çiçili : Solucan
Çorlanmak : Yemek yemek
Çivit : Çekirdek örneğin üzüm çividi (çekirdeği)
Çıpa : Arı iğnesi
Çinya : Tavuk pisliği
Çimla : Çapak, göz çapağı
Çişon : Ağaca sarılan sarmaşık
Çapli : Dizim
Çığırta : Kızgın yağda kızartılan sulu Unlu hamur çeşidi
Çakudi/Sakudi : Salkım, örneğin üzüm salkımı
Çimidi : Beyin
Çupuri : Ezilmiş, suyu sıkılmış üzüm artıkları
Çupi : Çalı-Çırpı
Çerik : Kalın tahta
Çafi : Çatallı kürek örneğin ahir çafisi
Çahatara : iki cevizle yapılan çocuk oyuncağı
Çamçaka : Değirmen taşı üstüne konan ve tane döken oluk
Çürüğayı : Temmuz, çürük ay
Çuis Etmek : Acımak, veya ağırmak
Çepli : Kıymık, küçük ağaç veya taş parçası
Çahra :Elle çevrilen bir düzenek
Çepuk : Küçük kare şeklinde örme el sepeti. Kuviçadan küçük
Çise : İnce yağmur tanecikleri
Çilotori : Bağırsak
Çikli : Simit
Çilikuvaris : Dairevi şekilde dönmek. örneğin çilikuvari dönme etrafımda
Çali Pati :Kuş tutmaya yarayan düzenek
Çilbur : Un ve ağın pişirilmesi ile yapılan yemek
Çofo : Çim
Çaçel :Çubuklardan örülen ve ev içinin üstüne konan dumanı geçiren döşeme
Çiça : Emzik
Çıkara : Çalımsı bir bitki
Çerçelida : Suda bulunan çok küçük canlılar
Çelefudi : ince odun parçası veya dal parçası

D – İçeren Kelimeler

Dizluk : Uzun erkek donu
Davli : Odun kütüklerinin baltayla parçalanmış kısımları
Darni : Evin en üstünde örtü ile tavan arasında kalan yer
Değmek : Meyvenin Olgunlaşması. Örneğin elma değdi
Dondarcı : Düğünlerde yemeği yöneten kişi
Düzenci : Gelini hazırlayan bayan
Dadanmak : Sıkılmak yada sarmak
Donak : Süslenmeye veya donatmaya yarayan eşya
Doğdi / Varya : çekiç ve keser’in döven kısmı
Dibek : İçine buğday konulup kopalı ile dövülerek samanı ayırmaya yarayan yuvarlak biçimde içi oyulmuş taş
Dilavi : Ayran küpü
Dolayluk : Bele bağlanan peştemal
Eğratluk : İmece. Örneğin eğratluğa geldi
Enişte : Damat yada abla kocası
Eşkin : Filiz veya sürgün
Eşade : insan suretinde yapılan korkuluk
Ereti : Eğrelti Otu
Emice : Amca

F- G İçeren Kelimeler

Feli : Dilim, parça. örneğin kabak felisi
Fitruka : Kestanenin ilkbaharda çimlenerek toprak üzerine çıkması
Fufudi : Çiban veya sivilce
Fufula : Hafif
Foli : Yuva
Fafatara : Kelebek
Fuşki : Taze gübre. Hakaret için de kullanılır. Örneğin fuşki yiyesun.
Fitra : Mısır fidanı
Feretiko : Kendir bezi
Fitiltopu : Hava basıncı ile çalışan ve üstüpü topunu patlatarak uzağa atan bir oyuncak
Feğti/Fehti : Bir nevi çit
Fümesi : Taze mısırdan öğütülmüş un. Furnesi ekmeği
Fartik : Bele bağlanan cepli bez
Filispit : Bisiklet
Ferim : Kalmadı Gücüm yoktur, halsizim
Gadanı Alsun : Sana feda olsun
Gömüğü Sevilmek : içi güzel olmak, örneğin sevimli
Göreslenmek : Özlemek, örneğin göresi gelmek
Güneli : Güneş gören yer
Gerdel : Tahtadan yapılan ve hayvanların yemek yediği kap
Gerdan : Ense
Ğes : Sopa. Örneğin ğesle girmek
Gorğorina : Çukur yer
Ginzili : Damak
Ganca : Kene
Ğaco Kuşu : Bir cins kuş
Ğoy : Uvey
Ğezep : Belâ. Örneğin yaramaz çocuklara ğezep denir
Ğarğaris etmek : Bağırıp çağırmak veya zirlamak
Gemence : Omuza alınan heybe
Ğilça : Taze Mısır
Goladi : Büyük toprak parçası
Heseğten : Sahiden veya hakikaten
Hizan : Cimri
Haşli : Sıcak
Haçan : Eğer
Halaçi : Dolu
Hapa/Hupi : Kabağın yumuşak içi veya üzümün kabuğu
Hovini Almak : Hevesini almak
Hohori : Baykuş
Hapsikoli : Hamsili ekmek
Hapsi : Hamsi
Hamduspara : Siyah renkli diken meyvesi
Hobur : Hortlak
Hovum yoktur : iyi değilim, halsizim
Hain : Çok fazla, zalim
Hoholi : Yaprak
Hohol Olmak : Birbirine karışmak veya düğüm olmak
Hılça/ Ğilça : Taze Mısır
Haşuli : Süt ile mısır ekmeğinin pişirilerek yapılan yemek
Hastuçi : Ezik. Örneğin ezilmiş
Hayat : Eviçi
Hohovis Etmek : Çömelerek oturmak
Harhali : Dane
Hoperi : Kurutulmuş su kabağı
Hark : Ark Su akarı veya kanalı
Hosti : Kızgın ateş
Hasılı : Çarık işlenmiş deriden yapılan çarık
Hedik : Çubuklardan yapılmış geniş kar ayakkabısı
Hizana Gelmek : ineğin çiftleşme isteği
Hımcır/ Hınzır : Kızgınlık belli eden ve yapılan işi beğenmeyenlere yapılan hitap
Hâloki : Tükürük

İ- K İçeren Kelimeler

iki Canlı : Hamile kadın
işmar Etmek : Baş, göz veya kaş ve elle işaret etmek
Itroni : Sandalye
Iştoni : Don
Koftera : Suyu paylaşmak için arkın çıkışına konan düzenek
Korob : Baraka
Kuplika : Hıçkırık tutmak veya huplika
Kupas : Yüzüstü yatmak
Kopeli : Piç
Kalif : Çocukların çeşitli odun parçalarıyla yaptığı oyuncak
Kaflıl : Ocaklık, lobya kafuli, diken veya kafuli gibi…
Kevi : Kavi, muhkem veya sağlam
Kavara : Yellenmek
Köfte : Kesmeyen bıçak veya alet
Kumuşi : Kestanenin dikenli kabuğu
Kuduçi : Gaga veya kuş gagası
Kuyis Etmek : Bağırmak, veya çığlık atmak
Kunci : Kendir bitkisinin odunsu kısmı
Kartuli : Bacalarda oluşan kurum veya is
Kuviça : Orme el sepeti
Kolistavra : Kertenkele
Katotori : Kapı eşiği
Kukari : Çengelli sopa
Koma : Toprak duvar veya küçük U şeklinde vadi
Keğle : Bit
Kataça : Alın
Kotha : Ustü açık sandık
Kanca : Çengel
Kopça : Düğme
Kaleci : Boncuk
Koça : Boncuk, öksürük nöbeti
Korkoti : Kalın öğütülmüş mısır
Kot : Yarım tenekelik tahta külek
Keğriça : İneklerin severek yediği Bir cins ot
Kakaçi : Koyun Pisliği
Koliva : Suda pişmiş taze mısır
Kuvarı : Ham incir, makat
Kukuçi : İnce dane
Kevret : Yatak
Koti : Kara lahananın gövdesi
Kotila : Ense
Komri : Tahta iskemle
Koleti : Sac üzerine pişirilen ince ekmek, örneğin pide benzeri
Koleti : Peyniri Pide tipinde peynir
Kohlidi : Salyangoz
Kupli : Asma kilit
Kopali : Tokmak, kendir dövmeye yarayan ve su ile çalışan düzenek
Kodes : Hapishane
Koçyali : Su dibeği veya çakal kaçıran
Kalopya : Sarı asma kuşu
Kemane Çalmak : Önem vermemek veya kaale almamak

K İçeren Kelimeler

Koso : Kuluçkaolan tavuk, veya tavuğun yumurta etmemesi
Kotbaş : Aptal kişi veya lapara
Kutali : Yontulmuş odun parçası
Kakali : Erkek çocuk erkeklik organı
Kontra : Deri ayakkabı
Kumar/ Komar : Bir orman bitkisi
Küçüğayı : Şubat
Külek İçine : Yağ minci, yoğurt gibi yiyeceklerin konduğu tahta kap
Kurseli : Kesilen mısır bitkisinin tarlada kalan kısmı
Karakoncolos : Kışın soğuk günleri
Kayde : Ezgi veya türkü havası
Kılavlamak : Aleti ince bilemek
Kofo/ Kofi : Sağır
Korbakor Olmak : Yok olmak, kötü duruma düşmek
Kanci : Dilim, örneğin meyve dilimi
Kaybana : Kötü veya fena
Kutala : İşi gücü olmayan veya boşta gezen
Kakata : Çay tohumu
Kaçafan : Uçurum
Kukul :
Kalac : Sıcak rüzgar
Kukula : Yün örme başlık veya şapka
Koçira : Tutumlu
Kandeva : Musluk
Karlı-Buzlu : Pekmezle karın karıştırılarak yapılan dondurma türü yiyecek
Kastaniça : Beyaz kabak
Kerezayı : Kiraz ayı, Haziran
Kuvalete : Hızar biçmek için, biçilecek odunun üzerine konulup biçme işleminin yapıldığı tezgâh
Kupas : Yüzüstü
Kapoçi : Şişik
Kuçi : Köpek yavrusu
Kotori : Bok veya kebre
Konsol : içine elbiseler konan, üstü aynalı ve gelinlik kızların çeyizlerinin konduğu uzun çekmeceli mobilya
Kangali : Arık, çok zayıf
Kösre : Çevrilerek aletleri bilemeye yarayan yuvarlak bileme taşı
Kumanya : Erzak
Kunduri : Şişman veya kilolu
Kovuk : Oyuk veya çukur
Koplama : Zıplayarak koşma veya kudurma
Kasar : Kireçle yapılan beyazlatma

L İçeren Kelimeler

Likapa : Meyveleri yenebilen çalımsı bir bitki yaban mersini
Lağus : Mısır
Laho : Kor ateşin yansıması
Lahmi : Aptal adam veya lala
Lenger : Büyük sahan veya kap kacak
Lala : Aptal veya lahmi
Leberdek : ince uzun kişiler için söylenen argo bir kelime
Lapi : Aptal veya lapara
Luküs : Gazla çalışan lüks lamba
Leğen : Çamaşır teknesi
Lağum Atmak : Dinamit patlatmak
Lop : Çok olgunlaşmış meyve
Laf alup satmak : Dedikodu yapmak
Lapara : Aptal adam örneğin lala
Lobya : Fasulye
Langona : Kısa boylu bir yılan
Luluçi : ince uzun sırık
Lapaza : Otsu bitki
Lami : Fasulyenin meyvesi
Livor : Otsu bitki
Likmen : Şişesiz yanan küçük idare lambası
Limas Etmek : Karın ısınıp erimeye başlaması, havaların yumuşaması
Lina : Yapmak Çamaşır asmak için ip germek
Liver : Tabanca
Laperi : Kavurma pişirirken tavayı karıştırmaya yarayan alet
Manca : Büyük kazanda yapılan yemek
Mayali : Buğday unundan yapılan mayalı ekmek
Mile : Misket
Miras : Mile, misket
Met-değnek : Çelik çomak oyunu
Marko : Erkek kedi
Masti : Dişi kedi
Muncuri : Sümsük veya ağız kısmı
Momolika : Zimilaçi dikeninin meyvesi
Miti : Burun
Makoçi : Mekik
Muta : Hoholi konulan ve çubuktan aralıklı olarak örülen sepet
Modyoli : Değirmende öğütülecek maddelerin konduğu ambar
Murmuris Etmek : Homurdanmak veya söylenmek
Maroslamak : Fide veya yaprakların solması
Matahçara : Omuzda taşınan herhangi bir yükün ağırlığını iki omuza bölüştürmek için diğer omuza konup yüke alttan verilen destek
Manya : Kömür lekesi
Maça : Çekiç yada varya
Maran : Genellikle ağaçtan yapılan küçük ev veya yapı

N İçeren Kelimeler

Nayla : Serender, veya erzak ambarı
Nanuris Etmek : Ninni etmek
Nabedil : Olasım Yok olasun
Nefel : Bıldırcın tutmak için gerilen ağ
Otluk : Mısırın hayvanlar tarafından yenebilen gövdesi
Orsidi : Bir cins sert ağaç
Pulama : ineklere verilen sulu yiyecek
Pardi : Dişi çakal
Paçatura : Kazılan topraktaki kaim toprak parçaları
Paçi : Kız çocuk veya Bekâr kız
Pali : Ahırda ineğin bağlandığı kazık
Puli : Tavuk veya kuş yavrusu
Puçi : Tavuk veya kuş yavrusu
Puçi : Karın
Perçem : Mısırın baş püskülü
Peçarye : Çit
Patiçi : Yassı
Patoma : Ahırın tahta döşemesi
Pumburi : Kanatlı ve ısıran bir böcek
Podes : Naylanın ağaç tekerlekleri
Pafuli : Patlamış Mısır
Paçariş Etmek : Mani olmak veya engel olmak
Pati : Küçük tahta veya tahta parçası
Pepeçura : Şira ile unu karıştırarak yapılan bir nevi yemek
Peçi : İnce deri lakap olarak da kullanılır örneğin peçibaş
Peçibaş : Kabak baş, saçı dökülmüş
Pahça : Otların muhafaza edildiği eğreti yapı
Promo : Erken gelen ve olgunlaşan sebze, örneğin ekinler
Pipili : Erkek çocukların cinsel organı
Peşe Gitmek : Kızın anlaşarak oğlanın peşine gitmesi veya kaçması
Pitemi : Yarım metrelik ölçü birimi
Pif kokmak : Kötü kokmak
Peşkir : Havlu
Purti : Ev eşyası
Patuli : Yoğun Kar Yağışı
Pınıklanmak : Oyalanmak
Paklanmak : Temizlenmek, yokolmak
Parakami : Ateşlik
Rahna Çakuması : Örümcek Ağı
Rahna : Örümcek veya Nahra
Rokopodi : Kendir ipliği eğirmek için yapılmış bir düzenek
Roka : Taneli mısır koçanı,
Rohtiko : Kepçeli lahana içine mısır ekmeği doğranarak yapılan yemek
Rokopi : Mısır fidelerinin seyreltilme işinde koparılan fidelere verilen isim.
Roğhatı : Roka üzerine kendir liflerini saran meşin bir kayış

S İçeren Kelimeler

Sakudi : Salkım
Sizme : Yoğurtun süzülerek suyu alındıktan sonra geriye kalan kısmı
Sumar : Geç ekilen sebzeler
Sığran : Isırgan otu
Salmi : Dokuma tezgâhında dokunan bezin sarıldığı silindir.
Sumsuk : Çene veya ağız
Seyvanluk : Kabak , salatalık ve sebzeler için yapılan Çardak
Simatora : Omuza asılan veya bele takılan tohumluk torbası
Sebi : Küçük çocuk veya bebek
Sacayak Yerde yakılan ateşin üstüne konan üç ayaklı demir alet
Şerevaz : Üzümleri ezmek için tahtadan veya betondan yapılmış depo
Şepidi : Yaban ansı
Şokali : Mısır rokasını saran mısır kapçıkları
Şoz : Güneş görmeyen yer veya arsa
Şarba : Eşarp
Şişeli Lamba : Gaz yağı ile aydınlatan fitilli lâmba
Seyrebağı : Çatının saçak kısmı
Taraba : Tahta bölme
Tömeçi : Omurga
Tomari : Sulak yerlerde yetişen ve pazı gibi yemeği yapılan bir yabani ot
Tikoçi : Dimdik ayakta durmak
Tikoça : Sek sek oyunu
Teyter : Üzüm toplamaya yarayan dar uzun sepet
Tomele : Ocağın başında bulunan büyük düz taş
Tifti : Süt, ayran veya yoğurta ekmek doğranarak yapılan yemek
Terezlenmek : Dengeyi kaybetmek
Tatuli : El
Tami : Bodur ağaç kümesi
Tomon : Mısır veya ot bağlarının bir sırığa bağlanması ile meydana gelen ot yığını
Tahra : Burnu kıvrık, küçük balta veya nacak
Turmuli : Mısır ekmeğinin kırıntılaştırılarak yağda ısıtılması ile elde edilen yemek
Taban : inciri Kuru incir
Tarhuli : Tarla kenarında kendiliğinden yetişen bitki
Termaş : Yaramaz
Tohli : Erkek Buzağı
Tavali : Taze fasulyenin yağda kavrulması ile yapılan yemek
Taktaka : Su ile çalışan bir oyuncak
Terek : Raf

U İçeren Kelimeler


Uşak : Erkek Çocuk veya bekar çocuk
Ula/ola : Bir sesleniş şekli
Uskuçi : Mısırın koçanı
Üzüm Ayı : Üzüm toplanan ay, Örneğin Ekim
Uruba : Elbise
Varya : Büyük çekiç
Viça : İnce sopa veya kutali
Vurçi : Domuz derisinden kendir taramaya yarayan alet
Yenlik : Hafif. örneğin ağır olmayan yük gibi
Yuklamak : Uyumak veya uyuya kalmak
Yalak : Sığsu, örneğin derin olmayan su
Yükli : Gebe veya hamile kadın
Yağluk : Havlu
Yalağuz : Yalnız veya tek başına
Yangaz : Yaramaz
Yegi : Başlık parası
Yansılama : Taklit etme. örneğin yansilama beni
Zoli : Kemiğin içindeki ilik
Zimilaçi : Kışın yuvarlak, kırmızı, beyaz meyveleri olan bir diken cinsi
Zuzuli : Üzüm tanesi
Zot Etmek : Balta, nacak gibi ev aletlerini ısıtarak, döverek düzeltmek
Zokşilamak : Köteklemek veya dövmek
Zivori : Aşağılayıcı bir lâkap örneğin lapara
Zivane : Beyin
Zirlamak : Bağırmak. Örneğin çoocuğun yalandan ağlamasına zirlama denir

Rize veya Trabzon Şivesi’nin Günlük Yaşantıda Kullanımı

Karadeniz’in yemyeşil yaylalarında dolaşırken, bu bölgenin kendine has bir şivesi olduğunu hemen fark edersiniz. Rize Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Nasilsun?” diye selam veren yaşlı amca, misafirperverliğiyle sizi evine davet ederken, “Hadi gel, bi çay içelum,” der. Rize Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Bu cümle, Karadeniz insanının sıcaklığını ve misafirperverliğini yansıtır. Ayrıca, deniz kıyısında balık tutan gençlerin “Balık tuttun mi?” diye sorması, bu şivenin günlük yaşamın her anında var olduğunu gösterir. Rize Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Kelimelerin Kullanımı

Rize veya Trabzon Şivesine Ait Kelimeleri sıklıkla sonlarındaki harflerin düşmesiyle söylenir. Örneğin, “gideceğim” yerine “gidicem” veya “yapacağım” yerine “yapçam” derler. Rize Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Bu nedenle, günlük konuşmalarda sıkça rastlanan bu tür kısaltmalar, Rize veya Trabzon Şivesine ait Kelimelerin karakteristik özelliklerinden biridir. Buna ek olarak, “ç” harfi sıklıkla “çh” olarak telaffuz edilir, bu da şiveye özgü bir ses tonunu ortaya çıkarır. Örneğin, “çay” kelimesi “çhay” olarak telaffuz edilebilir.

Dolayısıyla, bu tür telaffuz farklılıkları, konuşmanın melodik yapısını da etkiler. Rize Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Örneğin, “Neredesun?” diye soran bir genç kız, arkadaşını çağırırken Karadeniz şivesinin melodik yapısını hissettirir. Rize Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Ayrıca, biraz dağların yükseklerinde dolaştıktan sonra, köylüler arasında duyabileceğiniz “Ne yapayisun?” sorusu, günlük yaşamın sıradan bir parçasıdır. Bu tür ifadeler, şivenin ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne serer.

Karadeniz şivesi

Rize veya Trabzon Şivesine ait Kelimeleri, sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda bölgenin kültürel kimliğinin bir parçasıdır. Kemençenin tınıları eşliğinde söylenen türkülere eşlik eden bu şive, bölge insanının duygularını veya sevinçlerini dile getirir.Rize veya Trabzon Şivesi

Bunun yanı sıra, şivenin melodik yapısı, özellikle düğünlerde ve festivallerde, coşkulu bir atmosfer yaratır. Dolayısıyla, Karadeniz şivesi, bölgenin kültürel mirasının ayrılmaz bir parçası haline gelir. Rize veya Trabzon Şivesine Ait Kelimeler

Bu özellikler, Rize veya Trabzon Şivesini, sadece bir dil değil, aynı zamanda bölgenin ruhunu yansıtan bir unsur haline getirir. Rize veya Trabzon Şivesi

Örneğin, yerel halkın, bölgeye özgü Rize veya Trabzon Şivesi gururla kullanmaları, kültürel kimliklerini koruma çabalarının bir göstergesidir. Böylece, Karadeniz şivesi, nesilden nesile aktarılan bir miras olarak yaşamaya devam eder. Rize veya Trabzon Şivesi

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi devre dışı bırakarak bizi desteklemeyi düşünün!